Basında Rugby

1 KASIM 2007 SABAH GAZETESİ

FENERBAHÇE’NİN TARİHİ ZAFERİ... 1947’de oynanan derbide Fenerbahçe, Galatasaray’ı 12-0 yendi. Bu skor sonrası Galatasaray rugby şubesini kapatınca diğer takımlar da onu takip etti. Ve bu Rugby Ligi’nin durmasına neden oldu.

Rugby ile yeniden

         Türkiye'de 1945'te başlayan ve 1947'de Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı 12-0 yenmesiyle sona eren Rugby Ligi 4 takımla yeniden başlıyor..
1947'de sona eren Rugby Ligi Türkiye'de 24 Kasım'dan itibaren yeniden hayata geçiyor. Türkiye'de kurulan Rugby Ligi'ne 5 sayfa ayıran Yeni Aktüel dergisinin haberine göre, başta İngiltere, İrlanda ve Fransa olmak üzere bir çok Avrupa ülkesinde futbola rakip gösterilen rugby 184 yıllık maziye sahip. 1945'te Fenerbahçe'nin bir rugby takımı kurmasıyla başlayan ve yeni takımların katılımıyla bir lig kurulan Türkiye'de rugbynin sona erme nedeni tarihi bir skor: Fenerbahçe: 12 Galatasaray: 0 Bu skor sonrası Galatasaray, takımını dağıtıyor ve buna diğer takımlar da eklenince rugby ligi sona eriyor.

24 KASIM'DA LİG BAŞLIYOR
         Türkiye'de İstanbul Ottomans, Kadıköy, Bakırköy ve Pumas (KKTC) Rugby Kulübü olmak üzere 4 faal rugby takımı bulunuyor. Takımlarda yerli yabancı oyuncular bulunurken bu spora gönül verenler arasında büyük şirketlerin yöneticileri de var. Mesela 34 yaşındaki Tarsu Genel Müdürü Emre Şapçı ve TEB Paribas'ın CEO'su Fransız oyuncu Antoine Bertheuil bu oyunculardan bazıları. Türkiye Rugby Birliği Başkanı Hakan Ünsal'ın yoğun çalışmaları sonucu kurulan 4 takımlı Türkiye Rugby Ligi 24 Kasım'da Kıbrıs'ta oynanacak maçla start alacak. Ülkemizde rugby sahası olmadığı için karşılaşmalar halı sahalarda yapılacak.

KALELER H ŞEKLİNDE
         Futbolla benzer yanları olan rugbynin bazı kuralları da dikkat çekiyor. 15 kişilik takımların 40'ar dakika olmak üzere 2 devreden oynadığı maçlarda kaleler 'H' şeklinde ve 8 metre yüksekliğinde. Bu sporu Amerikan Futbolu'ndan ayıran en önemli kural elle yapılan paslar sadece geriye verilirken ileriye pas ayakla atılabiliyor ve bu pası da ancak geriden gelen bir oyuncu alabiliyor. Sık sık penaltı olan oyunda rakibe vurmak, çelme takmak ve hatta hakemle konuşmak gibi bir çok penaltı sebebi var.
 
 
 
 
 


30 ARALIK 2007 ZAMAN GAZETESİ

Yeşil sahada kemik sesleri: Rugby  
"Maksat spor olsun!" diyen bir grup cesur genç, dal olarak kendilerine rugby'yi seçmiş. Hatta daha da ileri gidip bir rugby ligi kurmuşlar. 'Rugby de ne ki?' diyorsanız, cevap kısa: Biraz güreş biraz futbol...
 

       Yazdan kalma bir pazar gününde İstanbul Kurtköy'deki Erdoğan Demirören Stadyumu'na doğru yol alıyoruz. İnsanların kendini dışarı attığı böyle nezih bir günde, Formula 1'le tanınan Kurtköy'de yeni yapılmış olan bir spor tesisine ulaştığımızda yemyeşil çimlerle kaplı bir sahayla karşılaşıyoruz. Pek fazla seyircinin olmadığı tribünleri, sahada dağınık şekilde dizilmiş gençleri desteklerken buluyoruz. Gençlerin elinde ise oval ve deriden bir top var. Futbol topu büyüklüğündeki bu top, amansız bir mücadelenin ortasına düşüyor ve elden ele geziniyor. Daha sonra öğreniyoruz ki sahadaki bu gençler ciddi ciddi kulüpler kurmuş ve yaklaşık bir yıldır maç yapıyor. Sahada izlediğimiz takımlar; Bakırköy Rugby Kulübü ile Kadıköy Rugby Kulübü. Rugby'yi daha önce uydu kanallarında izlediğimiz kadar biliyoruz. Ancak bir rugby karşılaşmasını canlı takip etmek insana çok daha farklı bir bakış açısı kazandırıyor.

        Sayı yapmak isteyen gençlerin ilk hedefi, rakiplerinin puan çizgisine doğru ilerlemek. Adım adım toprak kazanılan bir savaş misali bu oyunda da ana gaye adım adım da olsa karşı takımın sayı çizgisini geçmek. Kısa sürede oyundaki heyecana dalıyor, köşedeki yedek oyuncularla beraber hop oturup hop kalkıyoruz. Futbola göre savunma anlayışının son derece sert olduğu rugbyde, oyuncular birbirine savunma yaparken bildiğimiz güreş tekniklerini kullanmaktan çekinmiyor. Oyundaki hücum ve savunma hamlelerini gördükçe içinizdeki heyecan ve adrenaliniz bir kat daha artıyor. Çevik ve süratli olan hücum oyuncusu, arkadaşlarından aldığı topla hızlı bir şekilde ileri doğru hamle yapıyor. Bu arada rakip savunma oyuncuları hücum oyuncusunu durdurmak için var gücüyle gayret sarf ediyor. O ise topu kaptırmamak ve yere düşmemek için elinden geleni yapıyor. Her taraftan müdahaleye maruz kalıp fazla ilerleyemeyeceğini anladığı anda topu boş alandaki arkadaşına doğru fırlatıyor. Tabii ki, kendini çimlerde yuvarlanırken bulmazsa. Eğer bulursa, vay haline... Savunma tarafından yere düşürülen bu oyuncunun üstüne, rakip takımdan en az 6-7 kişi birden atlıyor. Bir anda saha harp alanına dönüyor. Herkes birbiriyle sanki cenk ediyor. Ancak oyuncularda zerre kadar kızgınlık emaresi görmek mümkün değil. Oyun kuralları dışına çıkıp faul yapmadıktan sonra her şey doğal. Bu esnada olanları yakından takip eden hakem, pozisyona müdahil oluyor ve oyunu topun olduğu yerden tekrar başlatıyor. Bu sahneyi anlamanız için şu örneği hayal etmeniz yeterli; 'Futbol oynayan 30 pehlivanın Kırkpınar meydanında altın kemer için verdiği mücadele...' Pehlivan dedik ya. Bu işin dünyadaki ehillerinin 100 kilodan aşağı olmadığını öğrendiğimizde verdiğimiz örneğin ne kadar isabetli olduğunu anlıyoruz. Peki, nedir bu rugby? Nerede doğmuş ve nasıl Kurtköy'e kadar gelmiş?

 

 

AKTÜEL DERGİSİ 121. SAYI

 

        Yıl 1947. Fenerbahçe - 12 Galatasaray - 0. Galatasaray'a Şube Kapattıran Rugby Derbisinden 60 Yıl Sonra Türkiye Rugby Ligi Kasım'da Başlıyor. Cimbom-kanarya Rugby'de Tekrar Kapışır Mı?

Futbolun tahtını sallayan rugby kapımızda!


        

Aman karıştırmayın! Futbol, güreş, kick-boks karışımı rugby, meraklıları için erkekliğin şanına en yakışan spor dalı ve Amerikan futbolu gibi kask ile de oynanmıyor! Geçen ay Fransa'da düzenlenen ve tüm dünyada 2,5 milyar kişi tarafından izlenen Rugby Dünya Kupası'nın Türk basınında hiç yer bulamaması üzerine, bu spor bizde çok tutardı dedik ve ülkemizde rugby'nin izini sürdük. Gördük ki topraklarımızdaki rugby serüveni, Osmanlı'ya kadar uzanıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde de bir rugby takımı kurulması için görüşmelerse yakında.

        

Cesaret, strateji, zekâ, hırs, şiddet, güç, saygı, kardeşlik, ahlak ve zaferTüm bu sıfatlar bizde bilinmeyen bir spor dalı için, rugby'yi tanımlarken kullanılıyor. Ama durun! Türkiye'de çoğu kimsenin Amerikan futboluyla karıştırdığı rugby, öyle ön tarafı kafesi andıran kaskların, zırh gibi formaların ve kalın eldivenlerin arkasından oynanmıyor! Sade bir forma, dişlik ve eliptik bir top yeterliEkipman basit ama rugby; seyirci sayısı, kuralları, naklen yayınlar, sponsorluk gelirleri ve oyunculara ödenen paralarla futbolun tahtını sallıyor. İngiltere, İrlanda hatta Fransa'da şimdiden futbola göre daha fazla izleyeni olduğu söyleniyor. Avrupa liglerinde haftada 250 bin dolar kazanan oyuncular var! Ama bir rugby maçı esnasında açılan kaşlar, yırtılan kulaklar ve kan oturmuş gözler adeta erkekliğin şanından sayılıyor; hatırlatalım! Hatta bazıları, örneğin İrlandalılar, bildiğimiz futbolu spordan bile saymıyor. Onlara göre "gerçek erkek sporu futbol değil, rugby". Yani "sahalarımızda görmek istemediğimiz hareketlerin" çoğu rugby maçlarında serbest!
184 yıllık bir maziye sahip bu sporun 1823'de İngiltere'de oynandığı ilk yer Rugby kenti ve kent de, spor da adını bu kentteki Rugby adlı bir okuldan alıyor. Bugünse 95 ülkede oynanıyor.
1987'den beri her dört yılda bir dünya rugby kupası düzenleniyor. 7 Eylül-20 Ekim 2007 tarihleri arasında 20 ülkenin katılımıyla Fransa'da düzenlenen 'dumanı üstünde' son Rugby Dünya Kupası'nı, Stade de Paris'de yaklaşık 80 bin seyirci önünde oynanan final maçında İngiltere'yi yenen Güney Afrika Cumhuriyeti'nin kazandığını hemen ekleyelim.
Ne var ki, tüm dünyada iki buçuk milyar kişi tarafından izlenen, futbol ve olimpiyatlardan sonra en çok ilgi gören bu spor organizasyonu, Türk spor basınında kendine hiç yer bulamıyor! Nedense senede bir kez çıkan haberler de hep bu sporun "Amerikan" versiyonu üzerine. İşte bu ilgisizlik bizi, memleketimizde çok tutabileceği ve futbolun tekelini kırabileceği aşikâr rugby'yi araştırmaya itince şaşırtıcı bilgilere ulaşıyoruz: Basınımızda esamisi okunmayan rugby'nin bu topraklardaki serüveni aslında Osmanlı'ya kadar uzanıyor! Ama durun; daha bitmediFenerbahçe ve Galatasaray arasında yaklaşık 100 yıldır süren rekabete, 1940'ların sonunda rugby de dahil oluyor!

Fenerbahçe:12 - Galatasaray:0

        

Tıpkı futbol gibi rugby de 19'uncu yüzyıl sonlarında Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde ilk kez yabancı uyruklular tarafından oynandı. Hatta imparatorluk içinde ilk futbol kulübü "Football and Rugby Club" adıyla kuruldu. Sonraları Türkler de rugby takımları kurup maç yapmaya başlasa da, yoğun geçen işgal ve savaş yılları sırasında rugby'nin gelişimi sekteye uğradı. Cumhuriyet'in ilanının ardından, rugby'ye ilginin yeniden artması üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü 1945'te bir rugby takımı kurdu. Ezeli rakibinden geri kalmak istemeyen Galatasaray ve akabinde Haydarpaşa Lisesi de rugby takımlarını kurunca, Türkiye'de ilk rugby ligi maçları başladı. Ancak ömrü yine uzun olmadıAma nedeni bu kez savaş değil, tarihi bir skordu!
Son rugby maçı, 18 Mayıs 1947'de Kadıköy'deki Fenerbahçe-Beşiktaş futbol maçı öncesinde, 18 bin seyirci önünde Fenerbahçe ile Galatasaray rugby takımları arasında oynandı. Rugby derbisinin galibi, Galatasaray'ı 12-0 yenmeyi başaran Fenerbahçe'ydi. Ve bu ağır skor, Türkiye'de rugby'nin kaderini değiştirdi! 12-0'lık yenilgiyi hazmedemeyen Galatasaray kendi rugby takımını dağıtınca, diğer kulüpler de sırasıyla rugby şubelerini kapattı

Bugün dört rugby takımımız var

        

Bugünse faaliyette dört Türk rugby kulübü bulunuyor. Bunlardan ilki 1999'da Türkiye'de yaşayan Fransız Marc Mercier, Dennis Ponds de Vier ve Kanadalı Chris Skirrow tarafından kurulan "İstanbul Ottomans". İstanbul Ottomans yerli ve yabancı oyunculardan oluşuyor. Üstelik, bu oyuncular içinde büyük şirketlerin yöneticileri de var! Mesela 34 yaşındaki Emre Şapçı, Tarsu'nun Genel Müdürü; Luc Poshet, TEB Paribas'ın CEO'su; Fransız oyuncu Antoine Bertheuil, Cargil'in Pazarlama MüdürüOnların kimi zaman 'patlamış bir kaşla' işe gitmelerine ise iş arkadaşları çoktan alışmış. İstanbul Ottomans'ın dışındaki diğer üç kulüpse, 2003'te Girne'de kurulan Pumas Rugby Kulübü, 2006'da kurulan Kadıköy Rugby Kulübü ve 2007'de kurulan Bakırköy Rugby Kulübü

        

Şaşırtıcı ama bu dört kulübün bir birliği bile var! Türkiye'de rugby'nin gelişmesi için hummalı bir çalışma içine girdiklerini anlatan Türkiye Rugby Birliği Başkanı Hakan Ünsal, İstanbul Ottomans'ın 2005'te Avustralya takımı HMAS Anzacs ile yaptığı maçı unutamadıklarını söylüyor. Ünsal, golsüz biten ama hayli çekişmeli ve keyifli geçen maç sonrasında iki takım arasında güzel bir dostluk kurulduğunu anlatıyor. 28 Nisan 2008'de Çanakkale 18 Mart Stadyumu'nda Türk-Anzac Rugby Barış Kupası için bir karşılaşma yapılacağını belirten Ünsal, rugby'deki takım ruhunu şöyle özetliyor: "Rugby'de sahada en iyisini yapıp sonuca bakmamak önemli. Kazanmaktan daha güzeli, arkadaşlarınızla beraber bu kadar sert bir sporu yapabilmek."

        

Rugby oyuncuları sahada birbirlerini çiğneyip, bazen birbirlerinin suratlarını dağıtmalarına rağmen futbolda sıkça rastlanan saha içi kavgalara asla girmiyor. Zira çok kesin kurallar var. Bir rugby maçında kavga etmenin cezası bir daha maça çıkamamak! Ünsal'ın anlattığına göre, saha dışında da beraber vakit geçirmek rugby'nin neredeyse gizli bir kuralı: "Bazı deplasmanlarda oyuncular, kendi numarasını taşıyan rakip takım oyuncusunun evinde kalıyor. Rugby, sadece spor ve sertlik gibi gözüküyor ancak arkasında güzel bir kültür ve eğlence var."
 
 
 
 
ANA SAYFAM YAP

SIK KULLANILANLARA EKLE

http://KENDİ

PageRank
şehremini
 

GooGLe
 
HABERLER
 
 
 
Bugün 6 ziyaretçi (7 klik) kişi burdaydı!

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol